Sayfalar

17 Haziran 2012 Pazar

Kılçık anten



        Türk insanına bayağı bir çektirmiştir, sert esen rüzgarlar bu anteni kafasına göre çevirirdi, mutlaka hatırlayacaksınızdır, yazlıktan bir enstantane;

        Dede, yazlık evin çatısındadır, ev halkından bir kişi çatı katına uzanan merdivenin dibinde dedeyle irtibatı sağlayıp arıları kovar, bir diğeri de evin merdivenlerinden salondaki televizyon başında duran kişiye komut verir:


Çatıdaki: Oldu muuuuuuu?

Merdiven başındaki: Oldu mu diyoooor!

Merdivendeki: Çubuğu oynatın!

Tv başındaki: Kumluuuuu!


Çatıdaki: Şimdi nasıııııııııl?

Tv:  Zııııııııııııııııııııııııııııııııızzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz..    :DDDDD    (Tawşi)









Anten düzelten bir vatandaşın son hali..


Biraz rüzgar esse hemen balkona biri yollanırdı. Biri de görüntünün başında kalırdı. Sonrasında dışardan içeriye bağırış çağırış.
-Biraz sağ yap.
-Şimdi oldu mu?
-Biraz sol yap.
-(Ya sabır!) Oldu muu?
-Heh dur!
-Oldu mu?
-Demin geldi, şimdi gitti.

Antenin mm.lik konumu son derece önemliydi. Onu sabit tutmak için bant, ip kullanılırdı. (Lune)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder