Kış gecelerinde sokaktan gelen bir ses: "Bozaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa!" diye bağırırdı. Gerçi hala tek tük oluyor ama eskiden o ses bile bir başka gelirdi. Vefa Bozacısı'na gidip boza almak da ayrı bir keyifliydi.
Sütçüler motorla satarlardı sütleri, filmlerde içine su karıştırma vakası konu edilirdi. İyi süzülmeleri ise önemliydi.
Yoğurtçular, adalet terazisi heykeli gibi dengeli bir şekilde gitmek zorundaydılar. :)
Macuncuları sadece Ramazan ayında görür olduk. Oysa sokak aralarında çocuklar ne de güzel sarardı etraflarını..
Baloncular her zaman heryerdeydi. Pazar kurulduğunda ise daha bir çoğalırlardı ve peşlerinden ağlayan çocuklar olurdu. Ben pek balon sevmezdim ama anneannem de bana bir kere mavi, tavşan şeklinde almıştı ama eve gelir gelmez patlamıştı, çok üzülmüştüm. :( (Tawşi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder