Üzerindeki geometrik şekillerle para, aşk, sağlık, koruma, kariyer gibi olaylarda olumlu etki yaratacağı düşüncesiyle 1988'de Doğrudan Pazarlama ile satılmaya başlanan efsanevi yüzük.. (Tawşi)
Açıklaması şöyledir:
1860’ da arkeolojik kazıların yapıldığı Krallar Vadisinde (Valer Regilor) mısır
arkeologu Agrain markizi ,siyah kumtaşından üretilmiş olan gizemli bir yüzük buldu.
Bu gizemli yüzük birkaç geometrik şekilden oluşuyordu.İlk başta bir üçgen var ve bu
üçgenin devamında üç ufak kare var sonra üç büyük üçgen var ve üçgenlerin devamında
üç ufak kare var ve de en sonunda başka bir üçgen var.Tüm üçgenlerin uçları bükülüdür ve bir eğimle arka kısmında birleştirilmiştir.Daha sonra ,bu yüzük birçok isimle de bilinmiştir:Re yüzüğü(Ra olarak ta bilinir),Atlantis yüzüğü ve Luxor'un yüzüğü gibi.Agrain markizinin ölümünden sonra yüzük meşhur İngiliz mısır arkeologu Howard Carter’e miras kaldı.Ölüm yılı olan 1939 yılından önce 1922’ de Carnarvon Lordu ve Howard Carterbirlikte büyük bir arkeolojik keşif yaptılar,mezarın girişindeki yazılardan korkmadan Tutankamon‘un muhteşem mezarına girdiler.Mezarın girişinde şöyle yazıyordu:Firavunun sonsuz uykusunu bölenlerölümün kanatlarını enselerinde hissedeceklerdir.
Bu keşifte ,mezarın açılışında,oradaki eşyaları kullananlarda
ve Tutankamon’un mezarından eşya alanların üstüne hızlı bir
lanet yayılmaya başladı.Bazıları hastalandılar,diğerleri gizemli
kazalar geçirerek öldüler(bazı insanlar mumyanın içinde olan
mikroskopik mantarların arkeologların ölümünden sorumlu olduğunu
düşünmektedirler) ama unutmayalım ki bir çoğu da kazalarda ve bazı
hastalıklardan ölmüşlerdir(bu bulaşıcı hastalıktan değil) .
Howard Carter’ın dışında oradaki herkes öldü.Howard Carter ise kazıdan
17 sene sonra yaşlılıktan dolayı vefat etti.Onun bağışıklığıyla ilgili çeşitli
tartışmalar çıktı ama Howard Carter hızlı bir şekilde cevap verdi ve koruyucu
bir tılsıma sahip olduğunu söyledi.1939 yılında ,ölümünden sonra evinde koruyucu
tılsımla alakalı bir dizi yazılar bulundu ve bu koruyucu tılsım RE yüzüğünden başka
bir şey değildi(yüzüğün yaratıcılığı Atlantis halkına aitti).
Agrain markizinden hediye olarak bu yüzüğü kabul etmişti.Yüzüğün son sahibi titreşim
olaybilimcisi (fenemenolojist) olan meşhur araştırmacı Andre de Belizal’dı.Bu yüzük
gücünü üzerindeki gravürlerden almaktadır ve bu gravürler enerjik bir manyetik alan
yaymaktadırlar ki Howard Carter’i mezardaki negatif elektrikten ve diğer görünmez
tuzaklardan korumuştur.Böylelikle bu yüzük sahibinin enerjisi ile bütünleşmektedir
bu nedenden dolayı yüzüğün başka biri tarafından takılmaması gerekiyor.
Yüzüğün tüm koruyuculuk gücü şeklindedir,negatif ağlara karşı ve mikro titreşim kargaşalara karşı korumaktadır.
1860’ da arkeolojik kazıların yapıldığı Krallar Vadisinde (Valer Regilor) mısır
arkeologu Agrain markizi ,siyah kumtaşından üretilmiş olan gizemli bir yüzük buldu.
Bu gizemli yüzük birkaç geometrik şekilden oluşuyordu.İlk başta bir üçgen var ve bu
üçgenin devamında üç ufak kare var sonra üç büyük üçgen var ve üçgenlerin devamında
üç ufak kare var ve de en sonunda başka bir üçgen var.Tüm üçgenlerin uçları bükülüdür ve bir eğimle arka kısmında birleştirilmiştir.Daha sonra ,bu yüzük birçok isimle de bilinmiştir:Re yüzüğü(Ra olarak ta bilinir),Atlantis yüzüğü ve Luxor'un yüzüğü gibi.Agrain markizinin ölümünden sonra yüzük meşhur İngiliz mısır arkeologu Howard Carter’e miras kaldı.Ölüm yılı olan 1939 yılından önce 1922’ de Carnarvon Lordu ve Howard Carterbirlikte büyük bir arkeolojik keşif yaptılar,mezarın girişindeki yazılardan korkmadan Tutankamon‘un muhteşem mezarına girdiler.Mezarın girişinde şöyle yazıyordu:Firavunun sonsuz uykusunu bölenlerölümün kanatlarını enselerinde hissedeceklerdir.
Bu keşifte ,mezarın açılışında,oradaki eşyaları kullananlarda
ve Tutankamon’un mezarından eşya alanların üstüne hızlı bir
lanet yayılmaya başladı.Bazıları hastalandılar,diğerleri gizemli
kazalar geçirerek öldüler(bazı insanlar mumyanın içinde olan
mikroskopik mantarların arkeologların ölümünden sorumlu olduğunu
düşünmektedirler) ama unutmayalım ki bir çoğu da kazalarda ve bazı
hastalıklardan ölmüşlerdir(bu bulaşıcı hastalıktan değil) .
Howard Carter’ın dışında oradaki herkes öldü.Howard Carter ise kazıdan
17 sene sonra yaşlılıktan dolayı vefat etti.Onun bağışıklığıyla ilgili çeşitli
tartışmalar çıktı ama Howard Carter hızlı bir şekilde cevap verdi ve koruyucu
bir tılsıma sahip olduğunu söyledi.1939 yılında ,ölümünden sonra evinde koruyucu
tılsımla alakalı bir dizi yazılar bulundu ve bu koruyucu tılsım RE yüzüğünden başka
bir şey değildi(yüzüğün yaratıcılığı Atlantis halkına aitti).
Agrain markizinden hediye olarak bu yüzüğü kabul etmişti.Yüzüğün son sahibi titreşim
olaybilimcisi (fenemenolojist) olan meşhur araştırmacı Andre de Belizal’dı.Bu yüzük
gücünü üzerindeki gravürlerden almaktadır ve bu gravürler enerjik bir manyetik alan
yaymaktadırlar ki Howard Carter’i mezardaki negatif elektrikten ve diğer görünmez
tuzaklardan korumuştur.Böylelikle bu yüzük sahibinin enerjisi ile bütünleşmektedir
bu nedenden dolayı yüzüğün başka biri tarafından takılmaması gerekiyor.
Yüzüğün tüm koruyuculuk gücü şeklindedir,negatif ağlara karşı ve mikro titreşim kargaşalara karşı korumaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder