Sailor Moon

Beni tv.nin başından ayırmayan çizgi dizilerden biri de Sailor Moon'du. Dünya'ya saklanan kayıp bir Ay Prensesi.

Kedisi onu adam etmek için epey bir uğraşmıştı, aralarındaki diyaloglar eğlenceliydi.

 

Ama ay Prensesi olduğunu öğrendiğimiz Usagi hem çok sulugöz, hem de biraz şıpsevdi gibiydi.
Bir de koruyucusu vardı; Maskeli Tuksedo. Elindeki gülü (ve herhalde cebindeki yedek gülleri) bıçak gibi kullanıp hedefine isabet ettiren, smokinli, pelerinli, romantik ortam yaratan kişi.

Üniforma değişimlerinde ayna, değnek vb tamam anlıyordum ama artistik hareketleri hala çözebilmiş değilim. Bir de karşısındakiler onun, daha sonra da diğer gezegen savaşçılarının değişimlerini nasıl-neden bekliyor ki diye düşünürdüm.

Bir de izledikçe feci gaza gelir, bulduğum elbiseyle çizmeyi giyer, saçımı toplar gece yarısı bulduğum damda, bahçede gezmeye kalkardım ay ışığına karşı. Ama bizim civarlar Usagi'nin şehir gibi ya bozulmamıştı, ya da bir şeyleri yanlış anlamıştım. Sonuçta eğleniyordum işte.